“Boşanma sonrası nafaka türlerini açıklayan tablo, aldatma durumunda kadının yoksulluk nafakası hakkı”

Aldatan Kadın Nafaka Alır Mı? Güncel Değerlendirme

NAFAKA NEDİR?

Boşanma davalarında en çok tartışılan konulardan biri nafaka kavramıdır. Türk Medeni Kanunu’na göre nafaka; boşanma süreci veya sonrasında, ekonomik olarak zayıf durumda kalan tarafın yaşamını sürdürebilmesi için diğer eş tarafından ödenen maddi destektir. Nafaka, toplumda sıkça “kadına verilen para” olarak algılansa da, hukuken cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin her iki eş de nafaka talep edebilir.

Aldatan kadının nafaka ve tazminat hakkı konusu da tam bu noktada gündeme gelir. Zira aldatma, boşanma sebebi olmasının yanı sıra, ekonomik sonuçlar üzerinde de doğrudan etkili bir unsurdur. Ancak her aldatma vakasında nafaka hakkı tamamen ortadan kalkmaz; şartlara, tarafların kusur oranına ve ekonomik durumlarına göre mahkeme farklı kararlar verebilir.

NAFAKA TÜRLERİ NELERDİR

Türk hukuk sisteminde nafaka; tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve yardım nafakası olmak üzere dört temel başlıkta incelenir.

  • Tedbir nafakası, dava süresince tarafların ekonomik dengesini korumak için verilir.
  • Yoksulluk nafakası, boşanma kararı kesinleştikten sonra, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan eşe bağlanır.
  • İştirak nafakası, müşterek çocukların bakımı ve eğitim giderleri için ödenir.
  • Yardım nafakası ise kan hısımları arasında geçerlidir ve daha sınırlı bir uygulamaya sahiptir.

Bu türler arasından özellikle yoksulluk nafakası, “aldatan kadının nafaka ve tazminat hakkı var mı?” sorusuna yanıt arayan birçok kişinin merak ettiği kısımdır.

ALDATAN KADIN YOKSULLUK NAFAKASI ALIR MI?

Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesine göre, “boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, diğer taraftan kusuru daha ağır olmamak koşuluyla süresiz olarak nafaka isteyebilir.” Bu hüküm, aldatma vakalarında kusur oranının belirleyici olduğunu açıkça gösterir.

Yani bir kadın, boşanmanın temel nedeni olarak aldatma fiilini gerçekleştirmişse, kusuru ağır kabul edilir. Bu durumda aldatan kadının nafaka ve tazminat hakkı önemli ölçüde ortadan kalkar. Ancak her olayın kendi içinde değerlendirilmesi gerekir. Eğer karşı taraf da evlilik birliğini zedeleyecek davranışlar sergilemişse (örneğin fiziksel şiddet, ilgisizlik, ekonomik baskı gibi), mahkeme kadının tamamen kusurlu olmadığı sonucuna varabilir. Bu durumda, yine de sınırlı bir nafaka hakkı tanınması mümkündür.

ALDATAN KADIN TEDBİR NAFAKASI ALIR MI?

Tedbir nafakası, dava devam ederken tarafların mağduriyet yaşamaması için geçici olarak hükmedilen bir nafaka türüdür. Burada önemli olan, davanın sonucundan bağımsız olarak tarafların yaşam standartlarının korunmasıdır.
Bu nedenle, aldatan kadının nafaka ve tazminat hakkı tartışmaları tedbir nafakası için geçerli değildir. Mahkeme, kusura bakmaksızın, davanın devamı süresince kadının temel ihtiyaçlarını karşılamak için tedbir nafakasına hükmedebilir.

Ancak aldatma fiilinin mahkemede açıkça ispatlanması durumunda, hâkim tedbir nafakasını sınırlı süreli veya daha düşük miktarda belirleyebilir. Yani aldatma, tamamen ortadan kaldırıcı değil; ölçü belirleyici bir etkendir.

ALDATAN KADIN İŞTİRAK NAFAKASI ALIR MI?

İştirak nafakası, boşanma sonrası çocuğun bakım ve eğitim giderleri için ödenen bir nafaka türüdür. Bu nafaka, eşe değil, çocuğa ait bir haktır. Dolayısıyla, annenin aldatmış olması çocuğun bu haktan mahrum bırakılmasına neden olmaz.

Yani annenin aldatma eylemi, iştirak nafakasını ortadan kaldırmaz. Mahkeme, çocuğun üstün yararını esas alır ve velayeti anneye vermişse, babadan çocuğun ihtiyaçları için iştirak nafakası ödenmesine karar verir.

Bu yönüyle, aldatan kadının nafaka ve tazminat hakkı sınırlansa da, çocuğun nafaka hakkı korunur. Hukukun burada temel amacı, tarafların kusurundan ziyade çocuğun menfaatini korumaktır.

TAZMİNAT VE MAL PAYLAŞIMI

ALDATAN KADIN TAZMİNAT ALABİLİR Mİ?

Boşanma davalarında tazminat talepleri ikiye ayrılır: maddi tazminat ve manevi tazminat.
Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi, “boşanmaya sebep olan olaylarda diğer taraftan daha az kusurlu olan eşin tazminat talep edebileceğini” düzenler. Dolayısıyla, aldatma fiilini işleyen eş, yani aldatan kadının nafaka ve tazminat hakkı, kusuru ağır olduğu için kural olarak ortadan kalkar.

Ancak, eğer karşı taraf da eşit derecede kusurluysa veya evlilik sürecinde ağır bir kusur işlemişse, mahkeme bu durumu değerlendirerek aldatan eşin lehine tazminat kararı verebilir. Bu durum, nadir de olsa içtihatlarda yer bulmuştur. Örneğin Yargıtay, “karşı tarafın eşine şiddet uyguladığı” veya “uzun süre ilgisiz kaldığı” hallerde, kadının kusuru olmasına rağmen tazminat hakkını tamamen kaybetmediğine karar vermiştir

ALDATAN KADININ MAL PAYLAŞIMI HAKKI

Mal paylaşımı, tarafların kusur durumundan bağımsız olarak belirlenir. Çünkü mal rejimi, nafaka ve tazminat konularından ayrı bir hukuki alandır. Türk Medeni Kanunu’na göre, evlilik süresince edinilen mallar “edinilmiş mallara katılma rejimi” kapsamında ortak sayılır.

Bu nedenle, aldatan kadının nafaka ve tazminat hakkı sınırlansa bile, mal paylaşımı hakkı devam eder. Aldatma, yalnızca tazminat ve yoksulluk nafakası üzerinde etkili olur; mal rejiminde eşitlik ilkesi geçerliliğini korur. Ancak karşı taraf, “mal kaçırma” veya “hileli mal devri” gibi durumlar iddia ederse, bu durumda mahkeme ek değerlendirmelerde bulunabilir.

Sonuç Olarak Aldatan Kadının Nafaka ve Tazminat Hakkı Hakkında Genel Değerlendirme;

Aldatan kadının nafaka ve tazminat hakkı konusu, her boşanma davasında farklı değerlendirilir. Kusur oranı, ekonomik durum, evliliğin süresi ve tarafların davranışları mahkemenin kararını doğrudan etkiler.
Genel kural olarak;

  • Aldatan kadının yoksulluk nafakası hakkı sınırlıdır,
  • Tedbir nafakası dava süresince verilebilir,
  • İştirak nafakası çocuğun hakkı olduğundan korunur,
  • Tazminat kusur oranına göre değerlendirilir,
  • Mal paylaşımı ise kusurdan bağımsız olarak uygulanır.

Dolayısıyla, boşanma sürecinde bu tür hak kayıplarının yaşanmaması için uzman bir boşanma avukatından hukuki destek alınması, kişinin menfaatlerinin korunması açısından büyük önem taşır.

SIKÇA SORULAN SORULAR (SSS)

1. Aldatan kadın nafaka alabilir mi?

Genel kural olarak, aldatan kadının nafaka ve tazminat hakkı kusur oranına göre belirlenir. Eğer kadının kusuru ağır ise, yoksulluk nafakası hakkını kaybeder. Ancak karşı tarafın da kusuru varsa, mahkeme takdir hakkını kullanarak sınırlı nafaka bağlayabilir.

2. Aldatma ispatlanmadan nafaka reddedilir mi?

Hayır. Aldatma iddiasının hukuken geçerli olabilmesi için delille ispat edilmesi gerekir. İspatlanmamış bir aldatma iddiası, nafaka talebinin reddine neden olmaz. Mahkeme yalnızca somut delillere dayanır.

3. Aldatan kadın tedbir nafakası alabilir mi?

Evet. Tedbir nafakası dava süresince, tarafların ekonomik dengesi gözetilerek verilir. Kusur dikkate alınmadan hükmedilir. Ancak hâkim, aldatmanın ispatlanması halinde tutarı sınırlı tutabilir.

4. Aldatan kadın iştirak nafakası alabilir mi?

Evet, çünkü iştirak nafakası çocuğun hakkıdır. Anne kusurlu olsa bile çocuk nafaka hakkını kaybetmez. Mahkeme, çocuğun menfaati gereği iştirak nafakasına hükmeder.

5. Aldatan kadın tazminat alabilir mi?

Aldatma boşanmanın temel nedeni ise, kadının kusuru ağır kabul edilir ve tazminat hakkı düşer. Ancak karşı tarafın da ağır kusurlu olduğu durumlarda, aldatan kadının nafaka ve tazminat hakkı tamamen ortadan kalkmayabilir.

6. Aldatan kadının mal paylaşımı hakkı var mı?

Evet. Mal paylaşımı, kusurdan bağımsız olarak uygulanır. Aldatma yalnızca tazminat ve nafaka konularını etkiler; edinilmiş mallar eşit şekilde paylaşılır.

7. Aldatma nedeniyle nafaka tamamen kaldırılabilir mi?

Eğer aldatma ispatlanmış ve kusur oranı açık biçimde ağır ise, mahkeme yoksulluk nafakasını tamamen kaldırabilir. Ancak tedbir ve iştirak nafakası bundan etkilenmez.

8. Aldatan kadın çocuğun velayetini alabilir mi?

Velayet, çocuğun menfaatine göre belirlenir. Aldatma, tek başına velayetin kaybına neden olmaz. Çocuğun bakımını, eğitimini ve güvenliğini sağlayan taraf lehine velayet kararı verilebilir.

9. Aldatma halinde erkek nafaka ödemek zorunda kalır mı?

Eğer kadın yoksulluğa düşecek durumda değilse veya kusuru ağırsa, erkek nafaka ödemek zorunda değildir. Ancak çocuğun giderleri için iştirak nafakası ödenir.

10. Aldatma mesajları veya sosyal medya paylaşımları delil olur mu?

Evet. Sosyal medya yazışmaları, mesaj kayıtları, fotoğraflar gibi dijital içerikler delil olarak kullanılabilir. Ancak bu verilerin hukuka uygun şekilde elde edilmesi gerekir; aksi halde mahkeme bunları dikkate almaz.

11. Aldatan kadın boşanma davası açabilir mi?

Evet. Aldatan taraf da boşanma davası açabilir. Ancak mahkeme, kusur oranlarını değerlendirerek davayı reddedebilir veya karşı tarafın karşı dava açması halinde tazminata hükmedebilir.

12. Aldatma affedilirse nafaka hakkı geri gelir mi?

Evet, eş affetme yönünde açık davranışlarda bulunmuşsa (birlikte yaşamaya devam etmek, affedici söz veya davranışlar), aldatma hukuken ileri sürülemez hale gelir. Bu durumda kadın yeniden nafaka ve tazminat hakkı talep edebilir.

13. Boşanma sonrası aldatma ortaya çıkarsa nafaka iptal edilir mi?

Hayır. Boşanma kararı kesinleştikten sonra meydana gelen aldatmalar nafaka üzerinde etkili değildir. Ancak nafaka alan kişi evlenirse veya fiilen evli gibi yaşarsa, nafaka kesilebilir.

14. Aldatma nedeniyle manevi tazminat kim alır?

Kusuru daha az olan taraf manevi tazminat talep edebilir. Bu nedenle, aldatan kadın genellikle manevi tazminat alamaz; aksine tazminat ödemekle yükümlü hale gelebilir.

15. Aldatan kadının nafaka ve tazminat hakkı için avukat tutmak gerekli midir?

Kesinlikle evet. Çünkü bu davalarda kusur oranı, delil değerlendirmesi ve hukuki gerekçelendirme son derece önemlidir. Bir boşanma avukatı desteğiyle, aldatan kadının nafaka ve tazminat hakkı en doğru şekilde savunulabilir veya sınırlandırılabilir.

Yalova Boşanma Davaları İçin Alanında Uzman Avukatlarımıza Ulaşın

Eğer sizde evliliğinizle ilgili sorunlar yaşıyorsanız ve bir boşanma  davası ile karşı karşıyaysanız alanında uzman boşanma ve aile hukuku avukatlarımızdan en doğru bilgiyi alabilirsiniz.

Evlilik birliğinizde çözüm bulunamayan sorunlar yaşıyor ve artık bir adım atma zamanının geldiğine inanıyorsanız, Yalova’daki uzman boşanma avukatlarımızdan destek alarak sürecinizi güvenle başlatabilirsiniz.

Yalova’da boşanma davalarına odaklanan deneyimli hukuk ekibimiz, her biri alanında uzmanlaşmış avukatlardan oluşmaktadır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, anlaşmalı boşanma davası, çekişmeli boşanma davası, nafaka davası, velayet davası, mal paylaşımı davası ve tazminat davası gibi konularda size özel hukuki çözümler sunuyoruz.

  • Boşanma davalarında uzmanlık: Yalnızca boşanma değil, boşanmanın tüm hukuki boyutlarında etkin bilgi ve deneyim sahibiyiz.
  • Yalova yerel mahkemelerinde güçlü temsil: Yerel uygulamaları bilen, sonuç odaklı avukat kadrosuna sahibiz.
  • Şeffaf iletişim ve stratejik danışmanlık: Dava sürecinin her aşamasında sizi bilgilendiriyor, adım adım birlikte ilerliyoruz.
  • Kişiye özel çözüm planları: Her müvekkilimizin yaşamı farklıdır; biz de ona uygun bir yol haritası sunarız.

En iyi boşanma avukatları.

Siz de Yalova’da boşanma sürecinizi profesyonelce yürütmek, şiddet nedeniyle boşanma davalarında  haklarınızı en doğru şekilde savunmak istiyorsanız, bizimle hemen iletişime geçin. Avukatlarımız ilk görüşmede durumunuzu analiz ederek sizi en doğru şekilde yönlendirecektir. İletişim sayfamızdan bize ulaşabilir ve boşanma davanız ve çocuğun velayeti davaları ile ile ilgili detaylı bilgi alabilirsiniz.

AVUKATA SOR

Aşağıdaki formu doldurarak uzman avukatlarımızdan bilgi alabilirsiniz.

    Benzer Yazılar