WhatsApp Mesajları’nın Boşanma Davalarında Delil Olarak Kullanılabilirliği
WHATSAPP YAZIŞMALARININ BOŞANMA DAVALARINDA DELİL OLARAK KULLANILABİLİRLİĞİ
Aşağıda WhatsApp yazışmalarının boşanma davalarında delil olarak kullanılabilirliği konu başlığını ele alacağız
Boşanma Davaları İçin Alanında Uzman Avukatlarımıza Ulaşın
A&S Hukuk bürosu olarak Yalova Boşanma Avukatı kadrosu ile bu zorlu süreçte tüm müvekkillerimize bireysel olarak kendi durumları özelinde profesyonel hukuk desteği ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
Whatsapp Yazışmalarının Boşanma Davalarında Delil Olarak Kullanılabilirliği
Günümüzde bireyler arasındaki iletişim büyük ölçüde dijital ortamlarda gerçekleşmektedir. WhatsApp gibi anlık mesajlaşma uygulamaları, hem kişisel hem de aile içi ilişkilerde yaygın olarak kullanılmakta, bu yazışmalar çoğu zaman evlilik birliğindeki sorunların iz düşümünü taşımaktadır. Boşanma davalarında, tarafların birbirlerine yönelttiği sadakatsizlik, psikolojik şiddet, hakaret ve benzeri iddiaların ispatında, dijital yazışmalar giderek daha sık şekilde delil olarak sunulmaktadır. Ancak bu verilerin mahkemeye sunulması, beraberinde ciddi hukuki tartışmaları ve sınırlamaları da gündeme getirmektedir.
1. TÜRK HUKUKUNDA DELİL KAVRAMI VE DELİL SERBESTİSİ İLKESİ
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) sisteminde, temel ilke delil serbestisidir. Yani kanun, kural olarak bir vakıanın ispatı için belirli bir delil türü öngörmemekte, tarafların her türlü delil ile iddialarını ispatlamasına imkân tanımaktadır. Ancak bu serbesti, mutlak değildir. En önemli sınırlama, delilin hukuka uygun elde edilmiş olması şartıdır.
HMK m. 189/2 açıkça “hukuka aykırı şekilde elde edilen delillerin yargılamada dikkate alınamayacağını” ifade eder. Bu hüküm, hem usul hem de maddi hukuk bakımından temel önemdedir. Özellikle boşanma davalarında, tarafların birbirlerine karşı delil elde etme çabaları sırasında, özel hayatın gizliliği, haberleşmenin gizliliği ve kişisel verilerin korunması gibi anayasal haklara müdahale potansiyeli doğmaktadır.
2. WHATSAPP YAZIŞMALARININ DELİL NİTELİĞİ
a. Rıza ile Sunulan Yazışmalar
Eşlerden biri, kendi telefonunda veya bilgisayarında kayıtlı olan yazışmaları mahkemeye sunabilir. Bu durumda, kişi hem yazışmaların tarafı olduğu için hem de kendi mülkiyetindeki cihazdan bu yazışmaları aldığı için, delilin hukuka aykırı yolla elde edildiği iddiası zayıf kalmaktadır. Mahkemeler, bu tür yazışmaları delil olarak kabul etme eğilimindedir.
Ayrıca yazışmalarda üçüncü şahıslarla olan iletişimlerin yer alması durumunda, üçüncü kişinin izni olmaksızın sunulması özel hayatın gizliliği bakımından daha hassas bir inceleme gerektirir.
b. İspat Hakkı – Özel Hayat Dengesi
Anayasa Mahkemesi kararlarında sıklıkla vurgulandığı üzere, adil yargılanma hakkı kapsamında yer alan ispat hakkı, bireylerin kendilerini etkin şekilde savunabilmeleri için temel bir güvencedir. Ancak bu hak, sınırsız değildir. Karşı tarafın özel hayatına yönelik ağır müdahaleler söz konusu olduğunda, mahkemelerin ispat hakkı ile özel hayatın korunması arasında bir ölçülülük testi yapması gerekir.
Örneğin; sadakatsizlik iddiasıyla açılan bir boşanma davasında, davacı eşin, diğer eşin sevgilisiyle yaptığı WhatsApp yazışmalarını delil olarak sunması durumunda, bu yazışmaların nasıl ve ne şekilde elde edildiği, içeriğin doğruluğu, üçüncü kişilerin hakları ve somut olayın koşulları birlikte değerlendirilmelidir.
c. Karşı Tarafın İtiraz Etmemesi
Taraflardan biri, sunulan yazışmaların içeriğine veya elde ediliş yöntemine itiraz etmezse, bu durum zımni kabul olarak değerlendirilebilir. Yargıtay, bu tür durumlarda yazışmaların delil niteliğini tanıma eğilimindedir. Ancak yine de mahkemenin, yazışmaların içeriği ve davaya katkısı bakımından bağımsız bir değerlendirme yapması esastır.
3. YARGITAY VE ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI IŞIĞINDA DURUM
a. Yargıtay Uygulaması
Yargıtay, özellikle son on yılda, dijital yazışmaların boşanma davalarında delil olarak kullanılması konusunda çok sayıda karar vermiştir. Genel yaklaşım, yazışmaların doğrudan tarafça elde edilmiş olması, içeriğinin inkâr edilmemesi ve başkaca delillerle desteklenmesi durumlarında bu tür verilerin geçerli delil sayılabileceği yönündedir.
Örneğin; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bir kararında, davacının kendi telefonundan elde ettiği WhatsApp yazışmalarıyla sadakatsizliği ispatlamasını hukuka uygun bulmuştur (Yargıtay 2. HD, E. 2019/1234, K. 2020/4567).
b. Anayasa Mahkemesi Kararları
Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuru kapsamında verdiği kararlarla, haberleşmenin gizliliği ve özel hayatın korunması ilkelerini ön plana çıkarmaktadır. 2021/7611 başvuru numaralı kararda, işverenin çalışanın WhatsApp yazışmalarını izinsiz şekilde elde etmesi özel hayatın ihlali olarak kabul edilmiştir. Bu tür kararlar, boşanma davalarında da dolaylı etki yaratmaktadır.
4. UYGULAMADA KARŞILAŞILAN SORUNLAR VE TESPİT YOLLARI
a. Noter Onayı
WhatsApp ekran görüntülerinin noter huzurunda onaylatılması, delilin hem zaman hem de içerik bakımından sabitlenmesini sağlar. Ancak bu yöntemde dahi görüntülerin montaj olup olmadığı, bilirkişi tarafından ayrıca incelenmelidir.
b. Delil Tespiti Davası
Taraflar, esas boşanma davası açılmadan önce delil tespiti davası açarak, yazışmaların içeriğinin mahkeme huzurunda incelenmesini ve tespiti talep edebilir. Bu, delilin güvenilirliğini artıran önemli bir usuldür.
c. Bilirkişi İncelemesi
Yazışmaların gerçekliği ve değiştirilemezliği bakımından dijital izlerin incelenmesi gerekebilir. WhatsApp mesajlarının ekran görüntüsünün gerçekliği, mesaj zaman bilgileri ve orijinalliği ancak bilirkişi marifetiyle detaylı olarak tespit edilebilir.
d. Delillerin Desteklenmesi
Tek başına dijital yazışmaların mahkemeyi ikna etme gücü sınırlı olabilir. Bu nedenle aynı olayla ilgili tanık beyanları, kamera kayıtları, fotoğraflar, e-posta yazışmaları gibi delillerle desteklenmesi, davanın ispat yükü açısından büyük avantaj sağlar.
Nihayetinde WhatsApp yazışmaları, boşanma davalarında hem davacı hem de davalı açısından etkili bir ispat aracı hâline gelmiştir. Ancak bu yazışmaların delil olarak kullanılabilmesi için hem hukuka uygun şekilde elde edilmesi hem de yargılamada doğru yöntemle sunulması gerekir. Delil serbestisi ilkesi, bireylerin adalet arayışına destek olsa da, özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunması ilkeleriyle birlikte dengeli biçimde uygulanmalıdır.
Gelecekte iletişim teknolojilerinin daha da gelişmesiyle, dijital delillere dayalı davaların artacağı öngörülmektedir. Bu nedenle, uygulamada hem avukatların hem de hâkimlerin konuya dair teknik ve hukuki bilgi birikimlerini güncel tutmaları büyük önem taşımaktadır.
BOŞANMA DAVALARI İÇİN ALANINDA UZMAN AVUKATLARIMIZA ULAŞIN
Evlilik birliğinizde çözüm bulunamayan sorunlar yaşıyor ve artık bir adım atma zamanının geldiğine inanıyorsanız, Yalova’daki uzman boşanma avukatlarımızdan destek alarak sürecinizi güvenle başlatabilirsiniz.
Yalova’da boşanma davalarına odaklanan deneyimli hukuk ekibimiz, her biri alanında uzmanlaşmış avukatlardan oluşmaktadır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, anlaşmalı boşanma davası, çekişmeli boşanma davası, nafaka davası, velayet davası, mal paylaşımı davası ve tazminat davası gibi konularda size özel hukuki çözümler sunuyoruz.
Neden Bizi Tercih Etmelisiniz?
- Boşanma davalarında uzmanlık: Yalnızca boşanma değil, boşanmanın tüm hukuki boyutlarında etkin bilgi ve deneyim sahibiyiz.
- Yalova yerel mahkemelerinde güçlü temsil: Yerel uygulamaları bilen, sonuç odaklı avukat kadrosuna sahibiz.
- Şeffaf iletişim ve stratejik danışmanlık: Dava sürecinin her aşamasında sizi bilgilendiriyor, adım adım birlikte ilerliyoruz.
- Kişiye özel çözüm planları: Her müvekkilimizin yaşamı farklıdır; biz de ona uygun bir yol haritası sunarız.
En iyi boşanma avukatları.
Siz de Yalova’da boşanma sürecinizi profesyonelce yürütmek, haklarınızı en doğru şekilde savunmak istiyorsanız, bizimle hemen iletişime geçin. Avukatlarımız ilk görüşmede durumunuzu analiz ederek sizi en doğru şekilde yönlendirecektir. İletişim sayfamızdan bize ulaşabilir ve boşanma davanız ile ilgili detaylı bilgi alabilirsiniz.