Yalova Nafaka Avukatı. Nafaka Davası ve Nafaka Hesaplaması hakkında bilinmesi gerekenler.
YALOVA BOŞANMA VE NAFAKA AVUKATI
NAFAKA DAVASI VE NAFAKA HESAPLAMASI HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Nafaka konusunu detaylı olarak ele aldığımız bu makalemizde,
Nafaka Nasıl Hesaplanır?
Nafaka türleri nelerdir?
Nafaka hesaplama yöntemleri nelerdir?
Nafaka miktarını etkileyen faktörler nelerdir?
Nafaka artırımı davası hakkında.
Nafakaya itiraz hakkında.
Nafakanın kaldırılması davası hakkında.
Konuları ile bağlantılı Yargıtay kararları gibi tüm önemli bilgileri detaylı olarak bulacaksınız.
Nafaka, boşanma veya ayrılık sonrası eşlerden birinin ya da çocuğun geçimini sağlamak amacıyla diğer eş tarafından ödenen maddi destektir. Türk Medeni Kanunu’na göre çeşitli nafaka türleri vardır ve her biri farklı durumlar için düzenlenmiştir.
Nafaka Hesaplaması Konusunda Güncel Bilgiler ve Hesaplama Yöntemleri
Nafaka, boşanma, ayrılık veya evliliğin iptali gibi durumlarda, ekonomik olarak daha zayıf durumda olan eşe ve/veya müşterek çocuklara, diğer eş tarafından mahkeme kararıyla bağlanan düzenli ve sürekli bir maddi yardımdır. Nafaka, geçim ve bakım giderlerini karşılamayı amaçlar.
Türk Medeni Kanununda Düzenlenmiş olan Nafaka Türleri
Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) ve ilgili mevzuatta nafaka türleri dört ana başlıkta düzenlenmiş olup bu başlıkları aşağıda detaylı olarak inceleyelim; bu başlıklar aşağıdaki gibi sıralanabilir;
1. Tedbir Nafakası (TMK m. 169)
2. Yoksulluk Nafakası (TMK m. 175)
3. İştirak Nafakası (TMK m. 182, 327 vd.)
4. Yardım Nafakası (TMK m. 364)
1. Tedbir Nafakası (TMK m. 169)
Tedbir nafakası; Boşanma veya ayrılık davası açılmadan önce veya dava sırasında, geçici olarak hükmedilen nafaka olarak tanımlanabilir. Hükmedilen bu nafaka türünde amaç eşin veya müşterek çocukların dava süresince geçimlerini sağlamak, barınma, sağlık, eğitim gibi temel ihtiyaçlarını karşılamaktır.
A-Kimler Talep Edebilir?
Eşler (kadın veya erkek).
Boşanma davası açılmadan önce (ayrılık sürecinde) veya boşanma davası açıldığında,
Maddi olarak yoksunluğa düşecek olan eş, diğer eşten tedbir nafakası isteyebilir.
Genellikle daha az gelir elde eden veya hiç geliri olmayan eş talep eder.
Müşterek çocuklar (reşit olmayan veya ergin olup da eğitimine devam eden) ya da reşit olmayanlar adına Veli veya Vasi.
Ebeveynlerden biri, çocuğun bakım ve eğitimi için diğer ebeveynden tedbir nafakası talep edebilir.
Bu nafaka, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir.
B-Ne Zaman Talep Edilebilir?
B.1.Boşanma Davasından Önce (TMK m.195)
Eşler ayrı yaşamaya başladığında ve henüz boşanma davası açılmamışsa,
Ayrı yaşamak için haklı bir sebep varsa (örneğin şiddet, ilgisizlik, terk gibi),
Bu durumda mağdur olan eş, aile mahkemesine başvurarak tedbir nafakası talep edebilir.
Bu, genellikle “evlilik birliğinin fiilen sona erdiği ama hukuken henüz boşanma açılmadığı” durumlarda görülür.
B.2.Boşanma Davası ile Birlikte veya Sonrasında (TMK m.169)
Boşanma davası açıldığında taraflardan biri (veya çocuk için ebeveyn),
Dava devam ettiği sürede geçimini sağlayamayacaksa,
Mahkemeden dava süresince geçerli olacak şekilde tedbir nafakası dava dilekçesi ile ya da sonrasında ayrıca bir dilekçe ile talep edebilir.
Bu nafaka, boşanma davası sonuçlanıncaya kadar devam eder. Boşanma sonrası ise yoksulluk, iştirak ya da yardım nafakasına dönüşebilir.
C-Ne Zaman Sona Erer?
Tedbir nafakası, geçici bir nafaka türü olduğundan belirli bir süre sonra sona erer. Ancak bu süre her durumda sabit değildir; duruma göre değişebilir. İşte tedbir nafakasının sona erdiği durumlar:
C.1.Boşanma Davasının Sonuçlanmasıyla
Boşanma kararı kesinleştiğinde tedbir nafakası sona erer.
Yerine;
Yoksulluk nafakası (eğer şartları oluşmuşsa),
İştirak nafakası (çocuklar için),
Yardım nafakası gibi uzun vadeli nafakalar bağlanabilir.
C.2. Tarafların Yeniden Birlikte Yaşamaya Başlamasıyla
Eşler boşanmaktan vazgeçip tekrar bir araya gelirlerse,
Fiilen aynı çatı altında yaşamaya başlanırsa, tedbir nafakası sona erer.
C.3. Mahkeme Kararıyla
Nafaka yükümlüsünün maddi durumunun aşırı kötüleşmesi,
Nafaka alacaklısının maddi durumunun düzelmesi gibi durumlarda,
Taraflardan biri talep ederse, mahkeme tedbir nafakasını kaldırabilir veya azaltabilir.
C.4. Nafaka Alacaklısının Ölümüyle
Nafaka alacaklısı (eş veya çocuk) vefat ederse,
Tedbir nafakası kendiliğinden sona erer.
Boşanma veya ayrılık davası kesinleşince.
Mahkeme, tedbir nafakasını kaldırırsa.
Taraflar anlaşırsa.
Genel olarak değerlendirildiğinde tedbir nafakasının özellikleri;
Geçici niteliktedir.
Talep olmasa bile hakim tarafından re’sen (kendiliğinden) hükmedilebilir.
Kusur aranmaz. (Eşin kusurlu olup olmaması, tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceğini etkilemez.)
Hızlı bir şekilde karar verilir.
İcra takibine konu edilebilir.
2. Yoksulluk Nafakası (TMK m. 175)
Yoksulluk nafakası, boşanma sonrası mali gücü azalan ya da yoksulluğa düşecek olan eşe, diğer eş tarafından mali gücü oranına bağlı olarak değişmek kaydıyla ödenen sürekli bir nafaka türüdür. Yoksulluk nafakasında amaç boşandıktan sonra, eşlerden birinin ekonomik anlamda zor duruma düşmesini engellemek ve yaşam standartlarını olabildiğince korumaktır.
Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesine göre:
“Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru diğer taraftan daha ağır olmamak koşuluyla, süresi belirli olmaksızın nafaka isteyebilir.”
Yoksulluk Nafakasının Şartları aşağıdaki gibi sıralanabilir
Aşağıdaki koşullar varsa, yoksulluk nafakası talep edilebilir:
Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmak:
Nafaka isteyen eşin, boşanma sonrası kendi geçimini sağlayamayacak durumda olması gerekir.
Kusurun daha ağır olmaması:
Nafaka isteyen eş, boşanmada diğer eşten daha ağır kusurlu olmamalıdır. (Örneğin, şiddet uygulayan veya aldatma gibi ağır kusuru olan eş nafaka alamaz.)
Talep edilmesi gerekir:
Yoksulluk nafakası kendiliğinden verilmez. Boşanma davası sırasında ya da en geç boşanma kararı kesinleşmeden önce istenmelidir.
Yoksulluk Nafakası Ne Zaman Talep Edilir?
Yoksulluk nafakası, boşanma davasıyla birlikte ya da en geç boşanma kararı kesinleşmeden önce talep edilmelidir. Zamanlaması bu açıdan çok kritiktir.
1. Boşanma Davası Açılırken
Nafaka talebi, eğer var ise boşanma dilekçesinde mutlaka yer almalıdır.
Bu en sağlıklı ve yaygın olan yöntemdir.
Örnek ifade:
“Müvekkil boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceğinden TMK 175. maddesi uyarınca yoksulluk nafakası talep etmekteyiz.”
2. Boşanma Davası Sırasında (Dava Devam Ederken)
Davacı ya da davalı taraf, yoksulluk nafakası talebini dava sürecinde bir dilekçeyle ayrıca sunabilir.
3. En Geç: Boşanma Kararı Kesinleşmeden Önce
Mahkeme karar verdikten sonra ama kesinleşmeden önce talepte bulunulabilir.
Boşanma kararı kesinleştikten sonra yapılan yoksulluk nafakası talepleri reddedilir çünkü artık hak düşmüştür.
Önemli Not:
Yoksulluk nafakası, dava açılmadan veya boşanma gerçekleştikten sonra talep edilemez. Bu yüzden zamanında talep edilmesi hayati önemdedir.
Nafaka Ne Kadar Süre Ödenir?
Belirli bir süre konulmadıysa, ömür boyu sürebilir (evlilik dışı birliktelik veya evlenme gibi sona erdiren haller olmadıkça).
Mahkeme kararıyla artırılabilir, azaltılabilir veya kaldırılabilir.
Kimler Yoksulluk Nafakası Talep Edebilir?
Boşanma Davasında Taraf Olan Eşlerden Biri
Sadece eş yoksulluk nafakası talep edebilir.
Nafaka isteyen eşin, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olması gerekir.
Ayrıca bu eşin, boşanmaya sebep olan olaylarda diğer eşten daha ağır kusurlu olmaması gerekir.
Örneğin: Ev hanımı olan ve boşanma sonrası geçimini sağlayamayacak bir kadın, daha az kusurluysa veya eşit kusurluysa yoksulluk nafakası alabilir.
Ama aldatma, terk gibi ağır kusurları varsa, nafaka alamaz.
Kimler Yoksulluk Nafakası Talep Edemez?
Çocuklar: Onlar için ayrıca iştirak nafakası talep edilir.
Yoksulluğa düşmeyecek olan eş: Geliri yeterliyse veya mal varlığı varsa talep edemez.
Diğer eşten daha ağır kusurlu olan kişi: Yoksulluk nafakası alamaz.
Evlenmiş olan kişi: Nafaka alma hakkı sona erer.
Boşanma kesinleştikten sonra talepte bulunan kişi: Yoksulluk nafakası, boşanma davası sırasında veya en geç hüküm kesinleşmeden önce istenmelidir.
Yoksulluk Nafakası Ne Zaman Sona Erer?
Yoksulluk nafakası, boşanma sonrası ihtiyaç sahibi eşe maddi destek sağlamak için verilen bir nafakadır. Ancak bu nafaka ömür boyu sürecek diye bir garanti yoktur. Belli durumlarda mahkeme kararıyla sona erdirilebilir veya kendiliğinden düşer.
Yoksulluk nafakası aşağıdaki hallerde sona erebilmektedir;
Nafaka Alacaklısının Evlenmesiyle
Nafaka alan eş tekrar evlenirse, yoksulluk nafakası kendiliğinden sona erer.
Karar almaya gerek yok, ödeme yükümlülüğü düşer.
Taraflardan Birinin Ölümüyle
Nafaka borçlusu veya alacaklısı vefat ederse, nafaka sona erer.
Mirasçılar bu nafaka borcunu devralmaz.
Fiilen Evli Gibi Yaşama (Resmi Olmasa da Birlikte Yaşam)
Nafaka alan eş, biriyle fiilen evli gibi yaşamaya başlarsa, nafaka borçlusu mahkemeye başvurarak nafakanın kaldırılmasını talep edebilir.
Mahkeme, birlikte yaşamı tespit ederse nafakayı kaldırır.
Haysiyetsiz Hayat Sürme
Nafaka alan kişi toplumca ahlaka aykırı görülen bir yaşam tarzı sürüyorsa (örneğin sürekli suç işlemek, bağımlılık, aşırı sorumsuz davranışlar vb.), nafaka borçlusu bunu ispat ederek kaldırılmasını talep edebilir.
Yoksulluk Halinin Sona Ermesi
Nafaka alan eşin geliri artar, mal edinir ya da işe girerek kendi geçimini sağlayacak duruma gelirse,
Nafaka borçlusu nafakanın kaldırılması veya azaltılması için mahkemeye başvurabilir.
Nafaka Hâlâ Devam Ediyorsa?
Nafaka ödeyen taraf şartların değiştiğini düşünüyorsa aile mahkemesine başvurarak:
Nafakanın kaldırılmasını,
Ya da azaltılmasını talep edebilir.
Genel Olarak Değerlendirildiğinde Yoksulluk Nafakasının Özellikleri aşağıdaki gibidir;
Süresiz olarak hükmedilebilir. (Ancak, şartları değişirse, nafaka kaldırılabilir veya azaltılabilir.)
Kusur şartı aranır. (Yoksulluk nafakası talep eden eşin, boşanmada daha ağır kusurlu olmaması gerekir.)
Yoksulluk şartı aranır. (Yoksulluk, asgari yaşam ihtiyaçlarını karşılayamama durumudur.)
İcra takibine konu edilebilir.
Toplu olarak ödenmesi de kararlaştırılabilir.
3. İştirak Nafakası (TMK m. 182, 327 vd.)
İştirak Nafakası; Boşanma veya ayrılık sonrasında, velayeti kendisine verilmeyen eşin, müşterek çocuğun bakım, eğitim, sağlık, barınma gibi giderlerine katkıda bulunmak amacıyla ödediği nafaka türüdür. Kısaca çocuğun giderlerine katılma nafakasıdır. İştirak nafakasındaki ama; çocuğun üstün yararını korumak ve ihtiyaçlarını karşılamaktır.
Kim için verilir?
Reşit Olmayan (18 Yaş Altı) Çocuklar İçin
Çocuğun:
Beslenme,
Barınma,
Eğitim,
Sağlık,
Giyim vb. giderlerini karşılamak amacıyla verilir.
Velayet kimdeyse, o ebeveyn çocuğun bu masraflarını karşılar. Diğer ebeveyn de kendi maddi gücü oranında iştirak nafakası öder.
Kim talep eder?
18 Yaşından Küçük Çocuk İçin
Talep eden:
Çocuğun velayetini alan ebeveyn
Ödeyen:
Velayeti olmayan, diğer ebeveyn
Örnek:
Anne velayeti aldıysa, baba iştirak nafakası öder.
Baba velayeti aldıysa, anne öder.
18 Yaşını Geçmiş, Eğitimine Devam Eden Çocuk İçin
Çocuk halen lisans, önlisans, lise gibi bir eğitim kurumunda öğrenci ise:
Nafaka devam edebilir, ama artık çocuk reşit olduğu için,
Nafaka talebini çocuğun kendisi yapmalıdır.
Örnek:
Üniversite öğrencisi olan 19 yaşındaki çocuk, kendi adına iştirak nafakası için dava açabilir.
Mahkeme Re’sen Karar Verebilir mi?
Evet. İştirak nafakası, talep olmasa bile hâkim tarafından çocuğun üstün yararı gözetilerek re’sen (kendiliğinden) bağlanabilir. Bu nafaka çocuk için olduğundan, tarafların istememesi hâkimi bağlamaz.
Zorunlu mudur?
Evet, iştirak nafakası zorunludur.
Boşanma veya ayrılık sonrası, çocuğun velayetini almayan ebeveynin çocuğun bakım ve ihtiyaçlarına maddi olarak katılması bir yükümlülüktür.
İştirak Nafakası Neden Zorunludur?
Türk Medeni Kanunu’nun 182. maddesine göre:
“Velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.”
Bu maddeye göre, ebeveynlikten kaynaklanan yükümlülükler boşanmayla sona ermez. Anne ve baba, ayrı olsalar da çocuklarına maddi katkı sağlamakla yükümlüdür.
Mahkeme Talep Olmasa Bile Karar Verebilir mi?
Evet.
Çocuk için verilen nafaka (iştirak nafakası) kamu düzenine ilişkindir.
Bu yüzden:
Mahkeme, talep olmasa bile çocuğun üstün yararını gözeterek iştirak nafakasına kendiliğinden (re’sen) hükmedebilir.
Bu nafaka çocuğun hakkıdır, anne-babanın anlaşmasıyla tamamen kaldırılamaz (ancak miktar belirlenebilir).
Kısaca:
Soru
Cevap
Kim için verilir?
Çocuk için
Kim talep eder?
Velayet sahibi ebeveyn
Zorunlu mu?
Evet
Mahkeme talep olmadan verebilir mi?
Evet
Miktarı neye göre belirlenir?
İştirak nafakasının miktarı, çocuğun ihtiyaçları ve ebeveynlerin ekonomik durumları dikkate alınarak mahkeme tarafından belirlenir. Amaç, çocuğun boşanma öncesi yaşam standardını mümkün olduğunca korumaktır.
Mahkeme, iştirak nafakasının miktarını belirlerken şu kriterlere bakar:
1-Çocuğun Yaşı ve İhtiyaçları
Eğitim durumu (kreş, okul, üniversite vs.)
Sağlık giderleri (ilaç, özel tedavi, engellilik durumu)
Barınma, beslenme, giyim, ulaşım gibi temel ihtiyaçlar
Örnek: Okula giden bir çocukla üniversiteye hazırlanan bir çocuğun masrafları farklıdır.
2-Ebeveynlerin Gelir Durumu
Nafaka ödeyecek kişinin maaşı, malvarlığı, ek gelirleri
Nafaka alacak ebeveynin çalışma durumu ve geliri
Tarafların sosyal yaşam standardı (yaşanılan yer, kira, araç vs.)
Örnek: Asgari ücretli bir baba ile yüksek maaşlı bir babadan talep edilecek nafaka miktarı farklı olabilir.
3-Çocuğun Boşanma Öncesi Yaşam Standartları
Mahkeme, çocuğun boşanma öncesi hayat kalitesinin ani şekilde düşmemesine dikkat eder.
Varlıklı ailelerde nafaka daha yüksek belirlenebilir.
4-Bölgesel Yaşam Giderleri
Büyük şehirlerde (İstanbul, Ankara, İzmir) çocuk giderleri daha yüksek olduğundan, nafaka da daha yüksek olabilir.
Önemli Notlar:
Nafaka miktarı sabit değildir, ekonomik şartlar değişirse artırılabilir veya azaltılabilir.
Enflasyon ve maaş artışları göz önünde bulundurularak her yıl TÜFE oranında artış yapılmasına mahkeme karar verebilir.
Kimler Talep Edebilir?
İştirak Nafakasını Kimler Talep Edebilir?
1. Velayet Hakkı Kendisine Verilen Ebeveyn
Genellikle anne ya da baba olur.
Çocuğun bakım, eğitim, sağlık, barınma gibi ihtiyaçlarını karşılayan ebeveyn, diğer taraftan iştirak nafakası talep eder.
Örnek:
Boşanma sonrası velayet annede kaldıysa, anne babadan iştirak nafakası talep edebilir.
2. Çocuğun Yasal Temsilcisi (Vasi)
Eğer ebeveynler yoksa ya da çocuğun velayet ve bakım sorumluluğu bir vasiye verildiyse, bu kişi de iştirak nafakası talep edebilir.
3. Reşit (18 yaş üstü) Çocuklar → Talep Edemezler
Çünkü iştirak nafakası sadece 18 yaş altı çocuklar için geçerlidir.
Eğer çocuk 18 yaşını doldurmuş ama eğitimine devam ediyorsa, kendisi ayrı bir dava açarak “yardım nafakası” talep etmelidir.
Mahkeme Talep Olmasa da Verebilir mi?
Evet.
Çocuğun yüksek yararı gereği, iştirak nafakasına talep olmasa bile mahkeme re’sen (kendiliğinden) karar verebilir. Çünkü bu nafaka çocuğun hakkıdır.
Ne Zaman Talep Edilir?:
İştirak Nafakası Ne Zaman Talep Edilir?
1. Boşanma Davası Açılırken
En yaygın yöntemdir.
Dava dilekçesi içinde ya da cevap dilekçesinde iştirak nafakası açıkça talep edilebilir.
Mahkeme, talep olmasa bile çocuğun yüksek yararını gözeterek nafakaya hükmedebilir.
2. Boşanma Davası Devam Ederken
Dava sürerken, karşı tarafın gelir durumu ve çocuğun ihtiyaçları daha net görüldüğünde talep edilebilir.
Ek dilekçeyle ya da duruşmada sözlü beyanla talep sunulabilir.
3. Boşanma Gerçekleştikten Sonra (Ayrı Dava ile)
Boşanma kararı kesinleştikten sonra çocuk için daha sonra ayrıca bir dava açılarak iştirak nafakası talep edilebilir.
Çünkü iştirak nafakası:
“Çocuğun hakkıdır.”
Bu yüzden zaman sınırlaması olmadan istenebilir.
Dava Nerede Açılır?
Aile Mahkemesi’nde açılır.
Davalı, yani nafaka ödemesi istenen ebeveynin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
İştirak Nafakası Ne Zaman Sona Erer?
Çocuk Reşit Olduğunda (18 Yaşını Doldurduğunda)
Türk Medeni Kanunu’na göre birey 18 yaşında ergin (reşit) sayılır.
Bu durumda iştirak nafakası kendiliğinden sona erer.
Not: 18 yaşına gelmiş çocuk eğitimine devam ediyorsa, artık iştirak değil yardım nafakası talep edebilir.
2. Çocuğun Evlenmesi veya Mahkeme Kararıyla Ergin Kılınması
Çocuk evlenirse ya da mahkeme kararıyla 18 yaşından önce ergin kılınırsa, iştirak nafakası biter.
3. Çocuğun Vefat Etmesi
Nafaka borcu, çocuğun ölümüyle sona erer.
Ek Durum: Eğitim Devam Ederse
Çocuk 18 yaşını geçse bile lise, üniversite gibi eğitimi devam ediyorsa:
İştirak nafakası sona erer, ancak
Çocuk kendisi mahkemeden yardım nafakası talep edebilir.
Bu durumda yeni bir dava açılması gerekir.
İştirak Nafakası Otomatik Sona Erer mi?
Hayır, nafaka ödeyen kişi isterse mahkemeye başvurarak nafakanın sona erdiğini tespit ettirebilir.
Ancak reşit olma, ölüm gibi hallerde genellikle mahkeme kararı gerekmeksizin sona ermiş sayılır.
Boşanma ve Nafaka Davalarında Boşanma Avukatı tutmak ne gibi kolaylıklar sağlar?
Karmaşık prosedürler içeren Boşanma ve Nafaka davalarını, alanında deneyimli bir boşanma ve nafaka avukatı, oldukça karmaşık olan bu süreçleri sizin için planlar ve yönetir ve her aşamada sizi konu ile ilgili bilgilendirir. Delillerin toplanması, dava dilekçesinin hazırlanması ve mahkemede duruşmalarda sizi temsil etmeye kadar tüm aşamalarda profesyonel destek alırsınız. Bu durum tüm gerginliğinizi ve stresinizi azaltacaktır ve hukuki olarak haklarınızın korunmasını ve gözetilmesini de sağlayacaktır.
A&S Hukuk ve Arabuluculuk bürosu olarak, her müvekkilimiz için ayrı stratejiler geliştiriyor ve davanın her aşamasında müvekkillerimizi hem psikolojik hem fiziken yalnız bırakmıyoruz. Değişkenlik gösteren hukuki konularda sürekli güncel kalarak hukuki değişiklikleri de takip ederek müvekkillerimizin boşanma davalarında en iyi sonuca ulaşmalarını sağlıyoruz. Yalova da profesyonel Boşanma ve Nafaka Avukatına ihtiyaç duyduğunuz anda iletişim sayfamızda yer alan kanalardan bizimle iletişime geçebilir ve görüşme sağlayabilirsiniz .
Yardım Nafakası (TMK m. 364)
Yardım nafakası, Türk Medeni Kanunu’na göre, bir kişinin yoksulluk içinde bulunması durumunda, belirli akrabalardan (üst soy, alt soy veya kardeşler gibi) maddi destek talep edebilmesini sağlayan bir nafaka türüdür. Yardım nafakasının amacı, ihtiyaç sahibi kişilerin hayatlarını asgari düzeyde sürdürebilmeleri için gerekli olan maddi desteğin sağlanmasıdır. Yardım nafakasının öncelikli amacı aile bireyleri arasındaki dayanışmayı sağlamak ve yoksulluğa düşmelerini önlemektir.
Kimler Talep Edebilir?
Yardım nafakasını, Türk Medeni Kanunu’na göre, yoksulluk içinde bulunan ve bakım yükümlülüğü doğrudan olmayan kişiler talep edebilir. Bu kişiler, belli bir hısımlık derecesinde olmak zorundadır.
Yardım nafakasını talep edebilecek kişiler:
1. Altsoy
Çocuklar
Torunlar
(Çocuk ya da torun yoksulluk içindeyse, anne-babadan veya büyükanne-büyükbabadan yardım nafakası talep edebilir.)
2. Üstsoy
Anne-baba
Dede-nine
(Anne veya baba yoksulsa, maddi durumu iyi olan çocuklarından yardım nafakası isteyebilir.)
3. Kardeşler
Yoksul bir kişi, maddi durumu iyi olan kardeşinden yardım nafakası talep edebilir.
Yardım Nafakasının Şartlar:
Nafaka isteyen kişi yoksulluk içinde olmalıdır.
Nafaka yükümlüsü kişi ise yardım etme gücüne sahip olmalıdır.
Nafaka isteyenle nafaka yükümlüsü arasında doğrudan bir bakmakla yükümlülük ilişkisi olmayabilir, ancak belli bir derecede hısımlık olmalıdır (üstsoy, altsoy veya kardeş).
Bu nafaka, ahlaki bir dayanaktan ziyade hukuki bir zorunluluk içerir. Mahkemeye başvurarak talep edilir ve mahkeme, tarafların ekonomik durumunu değerlendirerek uygun bir miktar belirler.
Yardım Nafakasının Özellikleri:
1. Kanuni Dayanağı:
Türk Medeni Kanunu’nun 364. maddesi esas alınır.
Yoksulluk içinde olan kişilere, belirli dereceden hısımları tarafından maddi destek sağlanmasını öngörür.
2. Taraflar Arasındaki Hısımlık:
Üstsoy (anne-baba, büyükanne-dede)
Altsoy (çocuk, torun)
Kardeşler
Eşler arasında talep edilemez, çünkü eşler arasındaki nafaka türü farklıdır (örneğin yoksulluk nafakası).
3. Yoksulluk Şartı:
Yardım nafakası talep eden kişi geçimini sağlayamayacak durumda olmalıdır.
Sadece temel yaşam giderlerini karşılayamayan kişiler için geçerlidir.
4. Maddi Güç Şartı:
Nafaka yükümlüsü kişinin bu yardımı yapabilecek ekonomik güce sahip olması gerekir.
Kendisi de yoksulsa, nafaka yükümlülüğü doğmaz.
5. Mahkeme Kararıyla Hükmedilir:
Taraflar anlaşsa bile, mahkeme kararı olmadan icraya konulamaz.
Aile Mahkemesi’ne başvurarak talep edilir.
6. Süreklilik Arz Etmez:
Yardım nafakası, duruma bağlı olarak geçici veya sürekli olabilir.
Nafaka alan kişinin durumu iyileşirse veya nafaka veren kişinin geliri azalırsa nafaka azaltılabilir veya kaldırılabilir.
7. Mirasla Karışmaz:
Yardım nafakası, miras hakkı gibi değildir. Mirasçılık bağı kurmaz, sadece yoksulluk içinde olan kişinin korunmasını amaçlar.
8. Devlet Yardımı Niteliğinde Değildir:
Sosyal yardım değil, aile içi hukuki sorumluluk gereğidir.
Nafaka Hesaplamasında Dikkate Alınan Başlıca Faktörler
1. Tarafların Gelir Durumu
Nafaka ödeyecek kişinin düzenli maaşı, serbest meslek kazançları, kira geliri, taşınmazlar, banka hesapları, araçlar gibi mal varlığı unsurları dikkate alınır.
Nafaka alacak kişinin de gelir elde edip etmediği, çalışma durumu ve potansiyel gelir kapasitesi göz önüne alınır.
Bu tespitler genellikle SGK kayıtları, vergi kayıtları, tapu bilgileri ve banka hesapları üzerinden yapılır.
2. Tarafların Giderleri ve Geçim Yükü
Nafaka ödeyecek kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişiler (çocuklar, hasta yakını, engelli birey vs.) varsa bunlar da dikkate alınır.
Günlük yaşam giderleri, barınma, sağlık, ulaşım ve eğitim giderleri gibi harcamalar hesaplamada önemli rol oynar.
3. Yoksulluk Durumu
Nafaka talep eden kişinin geçimini sağlayamaması, sosyal yardım alması, geliri olmaması veya geliri temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetmemesi gerekir.
Bu durumun belgelenmesi (muhtaçlık belgesi, işsizlik kaydı, gelir belgesi vs.) önemlidir.
4. Yaşam Standardı ve Sosyal Statü
Tarafların yaşadıkları konut, kullandıkları araç, yaşadıkları çevre, alışkanlıkları gibi unsurlar da değerlendirilir.
Mahkemeler, bir tarafın yaşam standardı çok yüksek, diğer tarafın çok düşükse bu dengesizliği gidermeye yönelik kararlar verebilir.
5. Yaş, Sağlık ve Çalışma Kapasitesi
Nafaka alacak kişinin yaşı, fiziksel ve ruhsal sağlığı, çalışma gücü önemlidir.
Örneğin; yaşlı, engelli veya hasta bir kişi lehine daha yüksek nafaka takdir edilebilir.
6. Tarafların Kusur Durumu (Bazı Nafaka Türleri İçin)
Özellikle yoksulluk nafakası gibi boşanma sonrası nafakalarda, nafaka talep edenin kusurlu olup olmadığı dikkate alınır.
Ancak yardım nafakası için böyle bir kusur şartı aranmaz.
7. Asgari Geçim Endeksi ve Enflasyon
Mahkemeler karar verirken asgari ücret, TÜİK’in yayınladığı enflasyon oranları, ekonomik koşullar gibi güncel verileri de göz önünde bulundurur.
8. Talep Edilen Miktarın Gerçekçiliği
Nafaka alacaklısının istediği tutarın makul, belgeli ve ihtiyaçlara uygun olması gerekir.
Aşırı yüksek ya da dayanaksız talepler reddedilir veya makul düzeye çekilir.
9. Geçici ve Sürekli Nafaka Ayrımı
Mahkeme, geçici bir süreliğine yardım nafakasına karar verebilir.
Süreli ya da süresiz oluşuna göre, ödeme miktarları değişebilir.
Çocukların İhtiyaçları (İştirak Nafakası İçin):
Yaş
Eğitim durumu (okul, kurs, özel ders vb.)
Sağlık durumu (hastalık, tedavi, ilaç vb.)
Giyim, beslenme, barınma, ulaşım, harçlık gibi giderler.
Özel yetenekleri ve ilgi alanları (spor, müzik, sanat vb.).
Tarafların Kusur Durumu (Yoksulluk Nafakası İçin):
Boşanmaya neden olan olaylarda, hangi tarafın daha kusurlu olduğu.
Kusurun derecesi (tam kusur, ağır kusur, eşit kusur, hafif kusur).
Kusursuz veya daha az kusurlu eş, yoksulluk nafakası talep edebilir.
Eşit kusurlu eşler de yoksulluk nafakası talep edebilir.
Daha ağır kusurlu eş, yoksulluk nafakası talep edemez.
Evlilik Süresi: Evliliğin süresi, nafaka miktarını etkileyebilir. Uzun süreli evliliklerde, nafaka miktarı daha yüksek olabilir.
Yaş ve Sağlık Durumu: Tarafların yaşı ve sağlık durumu, nafaka miktarını etkileyebilir. Yaşlı veya hasta olan eşe, daha yüksek nafaka bağlanabilir.
Çalışma Durumu ve İş Gücü: Tarafların çalışma durumu, iş gücü, mesleki becerileri ve iş bulma imkanları, nafaka miktarını etkileyebilir. Çalışmayan veya çalışma imkanı olmayan eşe, daha yüksek nafaka bağlanabilir.
Çocukların Velayeti: Çocuğun velayeti hangi eşe verilmişse, o eş, diğer eşten iştirak nafakası talep edebilir.
Ülkenin Ekonomik Koşulları: Enflasyon, hayat pahalılığı, asgari ücret gibi genel ekonomik koşullar da nafaka miktarını etkileyebilir.
Hakimin Takdir Yetkisi: Hakim, yukarıda belirtilen faktörleri birlikte değerlendirerek, hakkaniyete uygun bir nafaka miktarı belirler. Hakim, takdir yetkisini kullanırken, somut olayın özelliklerini, tarafların durumunu ve çocuğun üstün yararını göz önünde bulundurur.
Önemli Notlar:
Nafaka miktarı, kesin bir formülle hesaplanmaz. Hakim, her somut olayın özelliklerine göre takdir yetkisini kullanarak, adil ve hakkaniyete uygun bir miktar belirler.
Nafaka miktarı, Türk Lirası (TL) olarak belirlenir. Ancak, tarafların anlaşması ve hakimin uygun görmesi halinde, nafaka, yabancı para birimi üzerinden de belirlenebilir.
Yargıtay Kararları: Yargıtay kararları da nafaka miktarının belirlenmesinde önemli bir etkendir.
Nafaka Artırımı, Azaltılması ve Kaldırılması Davaları Hakkında.
Nafaka miktarı, kesin hüküm teşkil etmez. Yani, koşullar değiştiğinde, nafaka miktarı artırılabilir, azaltılabilir veya tamamen kaldırılabilir.
Nafaka Artırımı Davası
Nafaka alacaklısı, nafaka miktarının yetersiz kaldığını düşünüyorsa, nafaka artırım davası açabilir. Bu davada, nafaka alacaklısı, ihtiyaçlarının arttığını, nafaka borçlusunun mali durumunun iyileştiğini veya paranın alım gücünün düştüğünü (enflasyon) ispatlamalıdır.
Görevli ve Yetkili Mahkeme: Aile Mahkemesi (yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi). Davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
Dava Açma Süresi: Nafaka artırım davası, her zaman açılabilir. Ancak, yeni bir artış talep edebilmek için, önceki nafaka kararının üzerinden en az 1 yıl geçmiş olması veya olağanüstü bir durumun (örneğin, nafaka alacaklısının ağır bir hastalığa yakalanması) ortaya çıkması gerekir.
Deliller: Nafaka alacaklısı, ihtiyaçlarının arttığını (örneğin, çocuğun okul masraflarının artması, sağlık giderlerinin artması), nafaka borçlusunun mali durumunun iyileştiğini (örneğin, maaşına zam gelmesi, yeni bir işe girmesi, miras kalması) veya paranın alım gücünün düştüğünü (enflasyon) gösteren her türlü delili (örneğin, faturalar, banka hesap dökümleri, maaş bordroları, tanık beyanları, TÜİK verileri) sunabilir.
Karar: Mahkeme, tarafların durumunu ve delilleri değerlendirerek, nafaka miktarının artırılmasına, aynı kalmasına veya davanın reddine karar verebilir.
Nafaka Azaltılması veya Kaldırılması
Nafaka borçlusu, kendi mali durumunun kötüleştiğini veya nafaka alacaklısının ihtiyacının ortadan kalktığını veya azaldığını iddia ederek, nafakanın azaltılması veya tamamen kaldırılması için dava açabilir.
Görevli ve Yetkili Mahkeme: Aile Mahkemesi (yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi). Davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
Dava Açma Süresi: Nafakanın azaltılması veya kaldırılması davası, her zaman açılabilir.
Deliller: Nafaka borçlusu, kendi mali durumunun kötüleştiğini (örneğin, işten çıkarılması, iflas etmesi, gelirinin azalması) veya nafaka alacaklısının ihtiyacının ortadan kalktığını veya azaldığını (örneğin, iş bulması, evlenmesi, yoksulluktan kurtulması) gösteren her türlü delili (örneğin, işten çıkarma belgesi, iflas belgesi, maaş bordroları, banka hesap dökümleri, tanık beyanları) sunabilir.
Karar: Mahkeme, tarafların durumunu ve delilleri değerlendirerek, nafakanın azaltılmasına, tamamen kaldırılmasına veya davanın reddine karar verebilir.
Önemli Notlar:
Nafakanın artırılması, azaltılması veya kaldırılması davaları, çekişmeli davalardır ve yargılama yapılır.
Bu davalarda, hakimin takdir yetkisi geniştir.
Bu davalarda, bilirkişi incelemesi yaptırılabilir.
Bu davalar, karmaşık ve teknik davalar olduğu için, bir avukattan hukuki destek almak önemlidir.
NAFAKA NASIL HESAPLANIR?
1. Nafaka Türünün Belirlenirlenmesi
Önce hangi tür nafaka söz konusu onu netleştirmek gerekir çünkü hesaplama yaklaşımı farklı olabilir:
Yoksulluk Nafakası (Boşanma sonrası, kusurlu olmayan eşe)
İştirak Nafakası (Çocuk için)
Tedbir Nafakası (Boşanma süreci boyunca)
Yardım Nafakası (Yoksul altsoy, üstsoy veya kardeş için)
2. Tarafların Gelir ve Mal Varlığı Tespiti
Mahkeme aşağıdaki belgeleri ve bilgileri dikkate alır:
SGK kayıtları (maaş, prim)
Tapu kayıtları (ev, arsa, taşınmaz)
Araç kayıtları (TRAMER, ruhsat)
Banka hesap dökümleri
Vergi kayıtları (özellikle serbest çalışanlar için)
Nafaka yükümlüsünün net geliri tespit edilir. Örneğin, maaşlı bir çalışan için asgari ücret veya üstü bir gelir varsa bu temel alınır.
3. Nafaka Alacaklısının İhtiyaçları Belirlenir
Bu kapsamda gider kalemleri dikkate alınır:
Barınma (kira, ev giderleri)
Gıda
Ulaşım
Sağlık
Eğitim (çocuk içinse)
Giyim
Elektrik, su, doğalgaz, internet gibi sabit giderler
4. Gelir-Gider Dengesi Kurulur
Hâkim, tarafların gelir-gider durumunu karşılaştırır ve buna göre ödeme gücüne uygun bir nafaka belirler. Bu noktada:
Nafaka yükümlüsünün gelirinin ortalama %15 ila %25’i arasında bir oran, çoğu zaman nafaka için uygun görülür.
Ancak bu oran:
Nafaka türüne,
Nafaka talep edenin ihtiyaçlarına,
Yükümlünün bakmakla yükümlü olduğu başka kişilerin varlığına
göre artırılabilir ya da azaltılabilir.
5. Güncel Ekonomik Veriler Dikkate Alınır
Asgari ücret
Enflasyon oranı
TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi)
Bölgesel yaşam maliyetleri
Bunlar da hesaplamada hâkimin referans aldığı güncel verilerdir.
Örnek: Yardım Nafakası Hesaplaması
Nafaka yükümlüsü: 25.000 TL aylık net gelirli
Nafaka talep eden: Geliri olmayan, 65 yaşında bir baba
Talep edilen ihtiyaçlar: Kira, gıda, sağlık = toplam 8.000 TL
Mahkeme, yükümlünün gelirinin %20’sine kadar yardım nafakasına karar verebilir:
25.000 TL x %20 = 5.000 TL yardım nafakası
Ancak hâkim, yükümlünün başka çocukları da varsa, bu miktarı örneğin 3.000 TL’ye indirebilir.
Nafaka artırımı nasıl talep edilir?
a-) Nafaka Artırım Gerekçesinin Oluşmuş olması gerekir.
Nafaka artırımı için geçerli nedenler şunlardır:
Enflasyon ve hayat pahalılığı (nafakanın alım gücünün düşmesi)
Nafaka alacaklısının giderlerinin artması (kira artışı, sağlık giderleri, eğitim masrafları vb.)
Nafaka yükümlüsünün gelirinin artması
Sosyal koşulların değişmesi (işten çıkma, evlenme, hastalık vs.)
b-) Yetkili Mahkemeye Başvuru
Görevli Mahkeme: Aile Mahkemesi
Yetkili Mahkeme: Nafaka alacaklısının veya borçlusunun yerleşim yerindeki Aile Mahkemesi
c-) Dava Dilekçesi Hazırlanır
Dilekçede aşağıdaki unsurlar yer almalıdır:
Önceden hükmedilen nafakanın miktarı ve mahkeme kararı
Artırım talebinin gerekçesi (enflasyon, ihtiyaç artışı, gelir değişikliği vs.)
Yeni talep edilen miktar
Deliller: Gelir belgeleri, gider faturaları, TÜİK enflasyon verileri, sağlık raporu vb.
d-) Deliller ve Belgeler Sunulur
Eski nafaka kararının örneği
Güncel gelir-gider belgeleri
TÜFE verileri (mahkemeye sunulması güçlü bir etkendir)
Kira kontratı, fatura örnekleri, sağlık giderleri vs.
e-) Geçici Önlem Talebi (Varsa)
Dava süresince geçici olarak nafakanın artırılması da talep edilebilir. Mahkeme bu talebi inceleyerek, dava sonuçlanmadan önce geçici artışa hükmedebilir.
f-) Mahkeme Kararı ile Yeni Nafaka Belirlenir
Hâkim, hem nafaka alacaklısının ihtiyaç durumunu, hem de nafaka borçlusunun ödeme gücünü değerlendirerek, nafakanın artırılıp artırılmayacağına ve miktarına karar verir.
Unutmayalım ki nafaka artırımı davası her zaman açılabilir. Belirli bir süre geçmesi gerekmez. Ancak artış talebi mantıklı, belgeli ve sosyal-ekonomik değişikliklere dayanmalı.
Nafaka alacaklısı, aile mahkemesinde nafaka artırım davası açarak, nafaka miktarının artırılmasını talep edebilir.
Nafaka artırım davası ne zaman açılabilir?
a-) Her zaman açılabilir, ancak gerekçeli olmalı
Nafaka alacaklısı, mevcut nafaka artık yetersiz hale geldiyse (örneğin enflasyon karşısında değeri azaldıysa) herhangi bir zamanda artırım davası açabilir.
Önemli olan, değişen koşulları somut belgelerle ispat edebilmek.
b-) Gerekçe Oluştuğu Anda Başvurulabilir
Şu durumlarda hemen artırım davası açılabilir:
TÜİK verilerine göre enflasyon ciddi şekilde artmışsa
Nafaka alacaklısının giderleri yükselmişse (kira, sağlık, eğitim vs.)
Nafaka borçlusunun gelirinde artış olmuşsa
Asgari ücret, maaşlar ya da genel geçim endeksi artmışsa
Nafaka alacaklısının sağlık durumu kötüleşmişse veya işini kaybetmişse
c-) Önceden hükmedilen nafakada artış oranı yoksa daha da önemlidir
Bazı nafaka kararlarında her yıl otomatik artış uygulanır (örneğin “TÜFE oranında artış yapılacaktır” gibi). Eğer böyle bir hüküm yoksa, nafaka alacaklısı manuel olarak artırım davası açmak zorundadır.
d-). Süreli Nafaka Sona Ermeden de Açılabilir
Eğer nafaka süreli bağlandıysa ve sürenin dolmasına az kaldıysa, yine de sürenin dolması beklenmeden artırım talep edilebilir.
Önemli Not:
Mahkemeler, artırım talebini sadece davanın açıldığı tarihten itibaren geçerli olacak şekilde değerlendirir.
Yani:
Geriye dönük nafaka artışı yapılamaz.
Bu nedenle, artış gerektiren durum oluşur oluşmaz gecikmeden dava açmak en doğrusudur.
Nafaka azaltılması veya kaldırılması davası nasıl açılır?
a-) Gerekçeli Bir Değişikliğin Olması Şarttır
Dava açılabilmesi için nafaka borçlusunun sosyal veya ekonomik durumunda önemli bir değişiklik olması gerekir. Örnek gerekçeler:
İş kaybı, maaş düşüşü
Emeklilik nedeniyle gelir azalması
Yeni evlilik ve çocuk gibi yeni yükümlülükler
Sağlık sorunları nedeniyle çalışamama
Nafaka alacaklısının gelirinin artması (örneğin işe başlaması)
Nafaka alacaklısının evlenmesi ya da refah seviyesinin yükselmesi
b-) Yetkili ve Görevli Mahkeme
Görevli Mahkeme: Aile Mahkemesi
Yetkili Mahkeme: Taraflardan herhangi birinin yerleşim yerindeki Aile Mahkemesi
c-) Dava Dilekçesi Hazırlanır
Dilekçede şu bilgiler yer almalı:
Önceki nafaka kararına dair bilgiler (karar tarihi, nafaka miktarı vs.)
Nafakanın neden azaltılmak veya kaldırılmak istendiği
Ekonomik durum değişiklikleri
Nafaka alacaklısının güncel durumu (örneğin işe girdi mi, evlendi mi?)
Deliller (SGK dökümleri, işten çıkış belgeleri, sağlık raporları, yeni doğan çocuğa dair belgeler vs.)
İstersen sana uygun bir nafaka azaltma/kaldırma dilekçesi örneği hazırlayabilirim.
d-) Delillerle Desteklenir
Mahkemeye sunulması gereken deliller:
Güncel gelir durumunu gösteren belgeler (maaş bordrosu, vergi kayıtları, emeklilik belgesi vs.)
Sağlık raporları (çalışamaz durumda olduğunu gösteren)
Aile nüfus kayıt örneği (yeni evlilik, çocuk gibi durumlar için)
Nafaka alacaklısının gelir durumu veya medeni durumuna dair bilgiler (evlilik, iş başlangıcı gibi)
e-) Geçici Önlem Talebi (Varsa)
Davada karar verilene kadar nafakanın geçici olarak düşürülmesi veya durdurulması talep edilebilir.
f-) Mahkeme Kararıyla Nafaka Azaltılır veya Kaldırılır
Hâkim, sunduğun gerekçeleri ve delilleri değerlendirerek:
Nafakayı belirli bir oranda azaltabilir,
Süresiz olarak kaldırabilir,
Talebi reddedebilir.
Unutmamak gerekir ki;
Bu davalar sadece ileriye dönük sonuç doğurur.
Geriye dönük nafaka borçları silinmez.
Davayı açmadan önce biriken nafakalar yine icra takibine konu olabilir.
Nafaka azaltılması veya kaldırılması davası ne zaman açılabilir?
Nafaka azaltılması veya kaldırılması davası, nafaka ödeyen kişinin (nafaka borçlusunun) sosyal ve ekonomik durumunda önemli bir değişiklik meydana geldiği andan itibaren her zaman açılabilir. Bu dava için beklenmesi gereken belirli bir süre yoktur. Önemli olan, nafakanın artık mevcut koşullarda ödenemeyecek duruma gelmesi veya nafaka alacaklısının artık nafakaya ihtiyaç duymamasıdır.
Hangi Durumlarda Açılabilir?
Aşağıdaki değişiklikler oluştuğu anda nafaka azaltılması veya kaldırılması talep edilebilir:
Nafaka Borçlusunun Durumundaki Değişiklikler:
İşten çıkarılma veya maaşın azalması
Emekli olup gelir kaybı yaşanması
Ağır hastalık, kaza veya engellilik durumu
Yeni bir evlilik ve bu evlilikten doğan çocuklar (yeni yükümlülükler)
Mali sıkıntıya düşme (borçlar, iflas vb.)
Nafaka Alacaklısının Durumundaki Değişiklikler:
Evlilik (yoksulluk nafakası tamamen sona erer)
Gelir elde etmeye başlaması (örneğin işe başlaması)
Malvarlığı edinmesi (miras, taşınmaz vb.)
Öğrenimini bitirmesi (eğitim amaçlı iştirak nafakası için)
Zamanlama Açısından Bilinmesi Gerekenler
Dava, nafaka kararı kesinleştikten hemen sonra da açılabilir.
Değişiklik yeni oluştuysa, vakit kaybetmeden dava açmak önemlidir.
Dava ileriye dönük sonuç doğurur.Geriye dönük olarak nafaka borcu silinmez.
Örneğin işten 6 ay önce çıktıysan, dava açmadığın süredeki nafakaları yine ödemek zorundasın.
Nafaka ödemezsem ne olur?
a-) İcra Takibi Başlatılır
Nafaka alacaklısı, ödenmeyen nafaka için icra takibi başlatabilir. İcra müdürlüğü aracılığıyla borcun tahsil edilmesi için işlem yapılır.
İcra takibiyle birlikte:
Banka hesaplarına haciz konabilir
Maaşın belli bir kısmına el konulabilir
Malvarlığına (taşınmaz, araç vb.) haciz uygulanabilir
b-) Nafaka Şikâyetiyle Hapis Cezası (Tazyik Hapsi)
Nafaka borcu ödenmezse, nafaka alacaklısı icra ceza mahkemesine başvurarak şikâyet hakkını kullanabilir. Bu durumda:
Nafaka borçlusu hakkında 3 aya kadar tazyik hapsi uygulanabilir
Bu ceza adli sicile işlemez (yani sabıka kaydı oluşturmaz)
Hapis cezası ancak nafaka borcunun ödenmemesi kastıyla verilirse uygulanır
Borç ödendiği anda ceza kalkar ve tahliye olunur
Bu durum yalnızca işleyen (birikmiş değil) nafaka borcu için geçerlidir. Geriye dönük borçlarda icra takibi yapılabilir ama hapis cezası uygulanmaz.
c-) Birikmiş Nafaka Borcu Faiziyle Birlikte Ödenir
Ödenmeyen nafakalar, faiziyle birlikte tahsil edilir.
Borç uzun süre ödenmezse, tutar katlanarak artabilir.
d-) Yeni Talep ve Davalarda Etkilenme
Daha sonra nafaka azaltımı talebinde bulunmak istesen, önceki ödememe durumu aleyhine delil olabilir
Mahkeme, borcunu aksatan bir yükümlüyü güvenilir bulmayabilir
Nafaka Borcunu Ödeyemiyorsan Ne Yapmalısın?
Eğer gerçekten maddi zorluk içindeysen:
Nafaka azaltma veya kaldırma davası açabilirsin
Mahkemeye gelirin olmadığını ispat eden belgeler sunabilirsin
Aksi halde hem icra hem de hapis yaptırımıyla karşı karşıya kalırsın
Çalışmıyorum, nafaka ödemek zorunda mıyım?
Çalışmıyor olman, otomatik olarak nafaka ödememe hakkı vermez. Ancak, gelirinin olmaması, nafaka yükümlülüğünü mahkeme kararıyla yeniden değerlendirme hakkı doğurur. Yani hâlihazırda bir mahkeme kararıyla belirlenmiş nafaka varsa, çalışmıyor olsan bile o karara uymak hukuken zorunludur. Aksi hâlde icra takibi ve hatta hapis cezası ile karşılaşabilirsin.
a-) Mevcut Mahkeme Kararı Geçerlidir
Çalışmıyor olsan bile, nafaka ödeme yükümlülüğün bir mahkeme kararıyla belirlenmişse, bu karara uymak zorundasın.
Nafaka alacaklısı seni icraya verebilir, şikâyet durumunda tazyik hapsi (3 aya kadar) gündeme gelir.
b-) Ama Gelir Kaybı Bir Gerekçedir
Eğer çalışmıyor olman:
Yeni bir durumsa (örneğin işten çıkarıldıysan),
Uzun süredir gelir elde edemiyorsan,
O zaman nafaka azaltılması veya kaldırılması davası açma hakkın doğar.
Nafaka Ödememek İçin Ne Yapmalısın?
1. Mahkemeye Başvur
Aile Mahkemesi’ne giderek “nafaka azaltımı/kaldırılması” davası açmalısın.
Çalışmadığını belgelemelisin (SGK dökümü, işten çıkış belgesi vs.).
2. Gelirinin Olmadığını Kanıtla
Üzerine kayıtlı mal olmadığını, düzenli gelirinin bulunmadığını belgelerle sun.
3. Durumun Geçici Mi, Kalıcı Mı?
Kalıcı işsizlik veya engellilik daha güçlü bir gerekçedir.
Geçici işsizlikte mahkeme kısa süreli indirim kararı verebilir.
Dikkat edilmesi gereken bir hususta:
Nafaka borcu, sadece işsiz olmakla düşmez. Ancak mahkeme kararıyla düşürülebilir veya kaldırılabilir.
Davayı açmadan ödemeyi kesersen, hem borcun faizli icrası hem de hapis cezası riski doğar.
Nafaka ödediğim eski eşim yeniden evlendi, nafaka ödemeye devam edecek miyim?
Boşanma sonrası verilen bu nafaka, eski eşin yoksulluğa düşmemesi amacıyla bağlanır.
Türk Medeni Kanunu m.176’ya göre:
“Nafaka alacaklısı yeniden evlenirse, yoksulluk nafakası kendiliğinden sona erer.”
Yani mahkemeye başvurmadan da bu nafaka otomatik olarak düşer.
Ama Dikkat! Mahkemeye Başvurmadan Ödeme Durdurduysan, Bunu Belgelemen Şart
Eşinin yeniden evlendiğini resmi olarak ispatlayabiliyor olmalısın.
Örneğin: nüfus kayıt örneği, evlilik cüzdanı fotokopisi vs.
En güvenli yol: mahkemeye başvurarak nafakanın kaldırılmasını istemek.
Bu sayede hem geçmiş dönemdeki borç için icra riski ortadan kalkar, hem de resmi karar oluşur.
İştirak Nafakası (Çocuk Nafakası) Devam Eder
Eğer ortak çocuğunuz varsa ve ona iştirak nafakası ödüyorsan,
eşinin yeniden evlenmesi bu nafakayı etkilemez.
Çünkü bu nafaka çocuğun hakkıdır ve çocuğun ihtiyaçları bitene kadar (çoğunlukla eğitim süreci bitene kadar) devam eder.
Ne Yapmalısın?
Eğer yoksulluk nafakası ödüyorsan ve eşin yeniden evlendiyse:
Evlendiğine dair belgeyle birlikte
Aile Mahkemesi’ne gidip
“Nafakanın kaldırılması” için tespit ve karar talep edebilirsin.
Bu seni icra tehdidine veya ileride çıkabilecek borçlara karşı korur.
Özetle:
Eşin yeniden evlendiyse, yoksulluk nafakası kendiliğinden sona erer.
Ama ileride sıkıntı yaşamamak için nafakanın kaldırıldığını tespit ettirmek üzere mahkemeye başvurman tavsiye edilir.
Çocuğum 18 yaşını doldurdu, iştirak nafakası ödemeye devam edecek miyim?
1. Normal Şartlarda: İştirak Nafakası Reşit Olunca Biter
Türk Medeni Kanunu’na göre, iştirak nafakası çocuğun velayeti altındaki dönemde, yani 18 yaşına kadar ödenir.
18 yaşını dolduran çocuk artık reşit (ergin) kabul edilir.
Dolayısıyla, mahkeme kararıyla hükmedilmiş olan iştirak nafakası da kendiliğinden sona erer.
Yani çocuğun annesi veya babası artık senin adına iştirak nafakası talep edemez.
2. Ancak Eğitim Devam Ediyorsa, Nafaka Devam Edebilir
Eğer çocuğun:
Lise sonrası üniversite eğitimi alıyorsa
Ekonomik olarak hâlâ kendini geçindiremiyorsa
O zaman çocuk kendisi doğrudan mahkemeye başvurarak “yardım nafakası” talep edebilir.
Bu durumda artık ödenen nafaka:
İştirak nafakası değil, yardım nafakası olur.
Ve çocuk adına, çocuğun kendisi tarafından talep edilmelidir.
İştirak Nafakası Devam Eder mi Etmez mi? Kontrol Et:
Durum
Nafaka Devam Eder mi?
Çocuk 18 yaşında, çalışıyor
❌ Hayır, nafaka sona erer
Çocuk 18 yaşında, üniversitede okuyor
✅ Evet, yardım nafakası talep edebilir
Çocuk 18 yaşında ama hâlâ velayet kararı varsa
❗️Vesayet varsa durum ayrı değerlendirilir
Annesi adına nafaka talebi gelirse
❌ Artık sadece çocuk kendi adına talep edebilir
Özetle:
“Çocuğunuz 18 yaşını doldurduysa iştirak nafakası otomatik olarak sona erer. Ancak eğitim devam ediyorsa, çocuk kendi adına yardım nafakası isteyebilir.”
Ne Yapmalısınız?
18 yaş dolduysa ve nafaka hala ödeniyorsa, mahkemeye başvurarak nafakanın kaldırıldığını tespit ettirebilirsiniz.
Gerekirse karşı taraf hâlâ nafaka talep ediyorsa, buna karşı itiraz edebilirsiniz.
Yalova’da Nafaka Avukatı için Bize Ulaşabilirsiniz.
A&S Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu olarak, Boşanma ve Nafaka Davalarında deneyimli avukat kadromuzla müvekkillerimize güvenilir, etkili ve çözüm odaklı hukuki destek sunuyoruz. Evlilik birliğinin sona erdirilmesi sürecinde, tarafların haklarının korunması, sürecin usulüne uygun şekilde yürütülmesi ve olası mağduriyetlerin önlenmesi adına profesyonel bir hukuk hizmeti almanız büyük önem taşır.
Boşanma ve Nafaka davası süreci; dava açılması, şartların değerlendirilmesi, mal paylaşımı, velayet ve nafaka gibi birçok önemli konuyu kapsamaktadır. Bu aşamalarda yapılacak her hukuki adım, tarafların geleceğini doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle alanında uzman bir avukatla çalışmak, süreci daha sağlıklı ve hızlı ilerletmenizi sağlar.
Boşanma ve Nafaka davası süreci, gerekli belgeler, izlenecek yollar ve haklarınız hakkında detaylı bilgi edinmek isterseniz, bizimle iletişime geçebilirsiniz. Hukuk büromuzun tecrübeli boşanma avukatları ile görüşmek ve randevu talebinde bulunmak için iletişim sayfamızdaki telefon numaralarından direkt bize ulaşabilir ya da yine iletişim sayfamızda yer alan formu doldurarak bizimle iletişime geçebilirsiniz. Size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarı